Yanlış bir edebiyatın içinde doğru edebiyat yapılabilir mi?

OSMAN ÇUTSAY Doğrusu hiç hazzetmediğimiz, dünya gericiliğinin sola sokuşturmayı başardığı kirli “tezgâhlardan” biri olan Theodor Wiesengrund Adorno’nun bir aforizmasından girelim yine topa: Yanlış bir hayatın içinde doğru bir hayat olmaz. Yaşayamazsınız.  Peki, yanlış bir edebiyatın içinde doğru bir edebiyat yapabilir misiniz?  Bu soruyu

Ukraynistan savaşında Rusya’nın benzersiz silahı 

Rusya’nın gücü nereden geliyor? Askeri ve ekonomik gücünden değil, insani gücünden söz ediyoruz. Artık içsavaş sinyalleri veren Avrupa’da ve diğer Atlantikçilerde olmayan bir şey bu. Tarihten alınan bir kitle desteği.  Ne demek istediğimizi Korkut Boratav Hocamızın soL Haber Portalı’nda 26 Temmuz tarihli yazısından

Özgür “Özal” ve Ekrem İmamoğlu’nun “Ecevit Oyunu”

Şeytan azapta gerek. Nasıl mı? Türkiye ve çevresi, aslında tüm Avrupa, zangır zangır titriyor. Toplumsal ve askeri altüst oluşlar yaşanıyor: Avrupa’da ve Türkiye’nin komşularında resmen savaş var, ekonomiler dikiş tutmuyor, en sanayileşmiş ülkelerde bir sanayisizleşme kapanı işliyor. Almanya başta olmak üzere, resesyon resmen

Erkan Yıldız: Edebiyatta da siyaset önceliklidir, çünkü…

Avrupa’da liberal bir teknokrat ordusunu “aydın” diye üzerimize salmaları tesadüf değildi. Bu hırsın izdüşümünü Türkçede de yaşıyoruz: Eleştirmen diye kafamıza sokulmaya çalışılan “tanıtmanları” kurumlaştırmayı başarmış bir edebiyat pazarındayız. Fakat on yıllardır içinde debelendiğimiz bu rezalete aklı yatmayan, siyasi angajmanlarından utanmayan, yaratıcılık ve aşkınlığı

Dorian Gray “vekillerimiz” ve romansızlık

Bugün artık “sahnenin içindekiler” listesinde yer alıyorlar. Uzun bir zaman önce ve çok gençken “sahnenin dışındaydılar”. Romanları yazılacak mı? Yazılabilir mi? Kendilerine veya takipçilerine sorulsa, elbette yazılacak. Çünkü romanesk tipler. Öyle düşünüyorlar, ancak pek öyle değil. Yani romanesk oldukları epey bir tartışmalı. Güneşli

Mahir Konuk: “Fransa’da 1789 Devrimi falan hortlamadı”

Çalışmalarını Fransa ve Türkiye’de sürdürmekte olan sosyolog-yazar Dr. Mahir Konuk, Fransa seçimlerinde sandıktan çıkan “asıl gerçekle” ilgili sorularımızı yanıtladı. – Sandık sonuçları Fransa’yı yeni ve eskisini aratacak kadar yoğun bir krizin beklediğini ilan etmiş olamaz mı? Yoksa Melenchon ekibinin çıkışı gerçekten yeni bir

Mustafa K. Erdemol: “Batı cephesinde yeni bir şey yok!”

İngiltere’deki genel seçimler, sadece bu ülkedeki iklimi mi değiştirdi, yoksa özellikle de Keir Starmer’ın “başarısı” ile birlikte Fransa’daki “sol başarı”, birlikte Avrupa için farklı bir ortam mı yaratıyor? Yeni kitabı “Suudi Arabistan” bir süre önce kitapçılardaki yerini alan gazeteci ve yazar Mustafa Kemal

Aydın krematoryumu Avrupa: Fatih Akın ve efendisine âşık uşaklar

Bir işimiz de soru sormak ve yanıtları değerlendirmeye almak madem, en ünlülerden başlayarak soralım: Son birkaç yıldır pek ortalarda görünmeyen “ünlü yönetmen” Fatih Akın ve onun benzerlerinden aydın çıkarmaya meraklı olan varsa, ki sayıları az değil, Almanya’ya doluşmuş Türkçeliler arasında elini sallasan aydına

Avrupa’nın lokomotifindeki bir seçim ve “Türkçeli toplumun” açmazı

Pek sevimli bir unvan olmasa da, söylemek, gerçeği dile getirmekten başka bir anlam taşımıyor: Avrupa’nın “sahibi” bir ülkedeyiz, Federal Almanya’da. Almanya Avrupası veya Avrupa Almanyası diye nitelemek çok yanlış olmaz. Burada kökleri Türkiye’de bulunan 3 milyonun üzerinde insan yaşıyor ve bu “Türkçeli toplumun”

Avrupa’da Türk gazeteci olmak neden kolay değil?

İtalya’da yaşayan ve üreten yazar Birgül Göker Perdisa, Avrupa’da gazeteci olmanın gereklerini ve koşullarını yazar Osman Çutsay ile konuştu. – Gazeteciliğe nasıl başladınız? Hangi basın kuruluşlarında ve hangi gazetecilerle çalışma imkânınız oldu? OSMAN ÇUTSAY – Yazı yazmaya, daha doğrusu yayımlamaya, Ankara Siyasal’ın son