March 14, 2025

Tekin Yayın Dağıtım San.Tic.Ltd.Şti

Mimar Sinan Mah. Atlas Çıkmazı Sk. No:7 Üsküdar/İstanbul

Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Elif Akkaya

Telefon

0216 323 20 20

E-mail

info@tekinyayinevi.com.tr

Website

Tekin Yayınevi

Teknik Sorumlu

Tetris Teknoloji

Mazlumlar ayağa kalkmalı ve Roma yıkılmalıdır!

Mazlumlar ayağa kalkmalı ve Roma yıkılmalıdır!

Ey çok bilmiş, vahşi kapitalizm koşullarında dil öğrenecek parayı bulmuş ayrıcalıklı kardeşim! Hiç merak etme senin de sıran geliyor. Hepinizi aşağıdakilerin pis kokan çukuruna bekliyoruz!

ÇAĞDAŞ GÖKBEL

Propaganda makinesinin işleyişini bozmak kolay değildir. Propagandayı yok edebilmenin yegâne yolu, propagandayı üreten araçlara el koymaktır. Bunun yapılamadığı ve her saniye, her dakika insanların zihinlerine pisliğin boca edildiği bir çağda propagandayı aşabilmenin yolu en provakatif yöntemi (başlığı) seçmekten geçiyor. Ahlak perdesinin ortadan kalktığı ve insanların barbarlığa itildiği bir çağda pejoratif bir kavram olarak algılanan o biricik yola başvurmaktan başka çare kalmıyor. Provokasyon anamızın ak sütü gibi helal artık.

İnsanlıktan çıkmanın bin bir yüzüyle karşı karşıya kutsal Roma toprakları. Nadir bulunan elementleri, tarımsal ürünleri, kadınları, kızları, erkekleri, oğulları ve organları yağmalanan ülkelerin insanlarının haklarını savunmaya kalktığınızda “medeniyetin küçük burjuva kostümü giymiş alçak eşik bekçileri” tarafından linç edilirsiniz. Bu eşik bekçileri sizin gibi giyinir, sizin gibi konuşur, sizin sevdiğiniz müzikleri dinler; hatta “yaşasın sosyalizm” sloganları bile atabilirler. Almanya’da Nazilerin önünü açan yeşiller böyle değil miydi? Kuzu postuna girmiş kurtlar, anti militarizm çığlıkları arasında dünyayı nükleer bir savaşın ve kargaşanın eşiğine getirip bıraktılar. Liberal dostluk ve farklı görüşlerin bir arada yaşama zırvalığını bir kenara bırakalım artık. Dünya herkesin siyasi karakteriyle net bir biçimde var olmak zorunda olduğu bir kıyım döneminden geçiyor. Bu dönemin Yahudileri, Çingeneleri, Komünistleri, yani gaz odalarına tıkılması gerekenleri, ülkeleri yok edilen mülteciler, göçmenler ve bir hayalet gibi kölelik koşullarında yaşamaya zorlanan “belgesiz, adına kaçak göçmen” denen insanlarıdır. Sosyal medyadan başını kaldırmayan çok okumuşların, yine onlarla aynı fikri paylaşan ateist bayraklı X hesaplarından yayılan bok parçalarına göre, aslında de-hümanize edilmesi ve böcek gibi ezilmesi gereken insanlardır mülteciler-göçmenler.

Siyah derili, Müslüman, Arap ya da Türk fark etmiyor; imparatorluğun yağma ve açlığına direnen kim varsa ortadan kaldırılmalı. Adı: Ateist, paylaşımları Türkçe, ama neredeyse tüm içerikler Avrupa faşizminin döl yatağından geliyor. Döl dediğime bakmayın, bu saf bir kaynak, yeni yaşamı taşıyan mucizevi bir iksir filan değil. Bu dölden peyda olanlar gerçek bir canavara dönüşüyor.

Çok okumuş ve çok bilgilenmiş canavarlar çağından geçiyoruz. Hepsi Elon Musk’ın, farkında ya da değil, gayri meşru çocuğu. Bir ara İsrail’in Gazze soykırımını haklı bir savunma olarak haykıracak gibi oldular, sonra insanlığın kalan son nefesiyle çıkardığı çığlığın korkusuyla karanlık böcek yuvalarına geri çekildiler. Şimdi, Almanya seçimleri sonrası, karanlık dehlizlerinden çıkıyor ve göçmenleri işaret ediyorlar. AFD’nin diliyle ve onların argümanlarıyla Roma’yı medeniyetin biricik beşiği olarak kabul ederek göçmenleri işaret ediyorlar!

DÜNYANIN BÜTÜN GÖÇMENLERİ, KÖLELEŞİN!

Türkiye’de AKP seçmenine koyun ve makarnacı benzetmesi yapan bu güruh, artık insana düşman olduğunu gizleme ihtiyacı hissetmiyor. Dostlarımız çok şaşırıyor! Bizim gibi olan insanlar neye dönüştü böyle? Faşizm büyük fırsatlar sunuyor insanlığa! Faşizm, canavarların yüzündeki maskeyi çekip alıyor! Sözümüz sözde sosyalizm gömleği giymiş, aklı gerçeklere ve tartışmaya kapanmış, propagandayla zihni ele geçirilmiş canavarlara değil! Sözümüz yoksullara, sözümüz makarnacı diye aşağılanan ve dinden başka sığınacak limanı olmayan çaresizlere! Kaybedecek çöpü olanlara, iki kâğıt parçasına ya da bir tapuya tutunan asalaklara söyleyecek sözümüz yok bizim!

Avrupa’da faşizmin yükselişinin yegâne ve biricik sebebi göç değil. Hatta Almanya denen zıkkımın, insan öğüten bu dev emperyalist endüstriyel tesisin göçmenlere ihtiyacı var. Tartışma burada bir büyük Roma tartışmasıdır. Sermayedarlar, artık, dünyasını yıktığı insanlara yurttaşlık payesi vermek istemiyor. Çünkü, sermaye Lucius Septimius Bassianus, yani Caracalla döneminden beri biliyor ki herkese yurttaşlık payesi vermenin sonu çöküştür. Libya’nın köle pazarlarında satılmaktan kurtulan ve kutsal Roma topraklarına ayak basan Afrikalı çocuğu ne bekliyor? Eğitim, sıcak bir tas çorba ve insanlığın gülen sıcak yüzü mü? Hayır! Eli sopalı faşistler, dev endüstriyel tesisler ya da kenar mahalledeki barın kimsenin temizlemek istemediği tuvaleti bekliyor.

Avrupalı haykırıyor! Bu gelen insan olamaz! Ukraynalılara sunulan imkanlarla kafası atan Paris’teki Afrikalı mülteciler, Ukraynalı mültecilerin kaldıkları yeri basıyor ve onları sille tokat dışarı atıyor. Gazeteler manşet yapıyor: Siyah derili işgalciler! Yoksul yoksulu pataklarken ve Ukraynalı kendisini kutsal Roma’nın bir parçası sayarken olan yitip giden insanlığa oluyor. Türkiye’nin en muhalif televizyonunda yani Halk TV’de bile aynı rezil tekerleme döndü! Adına gazeteci denen bir şahıs canlı yayında, Ukraynalılar, Suriyeliler gibi korkak değil, vatanlarını savunuyor dedi! Bu sözleri Suriye’de işgalci durumunda olan bir ülkenin ekran şarlatanlarının söylemesi de ayrı bir trajedi. Bu kanallar bize ekranlarını açmadığı için söyleyemedik ancak savaş çağında binlerce Ukraynalı erkek daha savaşın başlarında İrlanda’ya sığınma başvurusu yapmak için gelmişti. Tarihin acı ironilerinden biri, Avrupa’da doğulu adam olarak görülenlerin kendilerini batılı sanıp başkalarını de-hümanize etmesidir.

Tarih Roma lanetini tıpkı mitolojik bir efsane gibi insanlığın başına bir kez daha çıkarıyor. Ey çok bilmiş, vahşi kapitalizm koşullarında dil öğrenecek parayı bulmuş ayrıcalıklı kardeşim! Hiç merak etme senin de sıran geliyor. Hepinizi aşağıdakilerin pis kokan çukuruna bekliyoruz! Avrupa’da faşizmin kaynağını göç olarak gördüğün sürece, senin lanetin insanlığın laneti olacak emin ol! İngiltere başbakanı Sir Keir Starmer, kendisi aynı zamanda ortağı Türkiye ile Gazze soykırımının sorumlularındandır. Günlerdir histeri krizlerine girmişçesine silah bütçesini arttıracağını söylüyor.[1] İşte faşizmin kaynağı! İngiliz yoksulları barınma krizi yaşarken ve gıda bankalarına hücum ederken ‘İşçi Partisi’ lideri savaşa bütçe ayıracağım diyor.

Peki, gücü Sir’e yetmeyen okumuşumuz ne yapıyor? Faşist koroya katılıyor ve botla ülkeye giren barbarları işaret ediyor. Gözün aydın, artık o insanlar yurttaş yapılmıyor. İngiltere’ye botla girdiği için Suriyeli bir mülteci yıllardır vatandaşlık başvurusu yapamıyor. Ülkesi yine İngiltere ve onun müttefikleri tarafından yıkılan bu kimsesiz insan, İngiltere’ye acaba nasıl girseydi? Kanat takıp Fransa’dan Hezarfen gibi uçmayı mı deneseydi mesela.[2] Görüyorsunuz Avrupa’da ya da Türkiye’de insanlıktan çıkmak sadece anlık bir mesele. Böylece ülkesi yıkılan bir insana: “Sen de botla ülkeye girmeseydin!” diyebiliyorsunuz.

ASGARİ ÜCRETE VE EMEKLİ MAAŞINA KARŞI

Almanya seçim sonuçlarına göre, büyük ihtimalle yeni Başbakan Friedrich Merz olacak. Bu yeni muhafazakâr lider, Nazilerin önünü açmak için kritik hamleler yapabilir. Zira kendisi asgari ücrete karşı. Aylık 200 avro ile de geçinebilir insanlar. Neticede Merz, diş protezlerini devletin ödemesine takmış bir neo-liberal! Yani azılı bir emek düşmanı. Emekli maaşının 1300 avro olmasından şikayetçi ve ülkesine gelen ‘yabancıların’ davranışlarından mustarip Alman emekçisini faşizmin gölgesinde bir cehennem bekliyor. Avrupalı kibri, yukarıdan aşağıya yayılırken erdemsizlik sınıf ayırt etmiyor. Tarih bize gösteriyor ki sınıf, partisi olmadan koca bir hiç. Felluce’yi, Afrika’nın derinliklerindeki şirket soykırımlarını ve gözlerimizin önünde sosyal medyada tanıklık ettiğimiz Gazze soykırımının insanlığa karşı yarattığı tehdit anlatılamıyor Avrupa işçi sınıfına. Bu sınıfın artık ana gövdesini çoğu ülkede göçmenler oluşturuyor. Geldikleri coğrafyada öyle büyük yıkımlara tanıklık ediyorlar ki yabancılaşma hızları Avrupalı işçiye parmak ısırtır. Uyanabilmek için en dibi görmeli insanlık ve Roma projesi yeni kast ekonomisiyle taçlandırılmalı.

Sermayeye sunulan nihai çözüm planlarında vatandaşlığın büyük bir ödüle dönüştürülmesi fikri var. Tıpkı Roma’daki gibi. Patriciler, Plebler ve köleler. Yurttaşlar aç ve açıkta olmayacak ama köleler kıt kanaat yaşamaya zorlanacak. Tüm bu sömürünün sonunda ülkelerine geri dönerler ve emeklilik fonlarına da yük olmazlarsa böylesi bir faşizm sermaye için tadından yenmez. Büyük iş canavarı Donald Trump, işte böylesi bir Roma cennetinin peşinde. Şimdi, yapay zekâ denen illet sayesinde hazırlattığı video ile Gazze projesinin ne olduğunu insanlığa duyurdu.[3]İnsan kalabilenler bu videoyu izlediğinde irkildi, öfkelendi ve okkalı bir küfür savurdu. İnsanlıktan çıkanlar ise çoktan Gazze sahillerinde yapacağı tatilin düşlerine daldı. Denizlerinde, kumsallarında çocuk cesetlerine basa basa yapacakları tatilin düşüne… Öyle bir çağdan geçiyoruz ki Jack London’un ‘Demir Ökçe’ kitabı sönük kalıyor. Burjuvalar kana susamış vampirler gibi insanlığa sarılıyor.

Uzun lafın kısası… Göç sorunu tamamen propagandanın insafına terk edildi. Ortada bir göç sorunu falan yok! “Aaa nasıl olur?! Bu kadar insan üzerimize akın ediyor ve sen göç sorunu yok mu diyorsun?” Bir sorun olduğu kesin ama bu sorunun sebebi spor olsun diye göç yoluna düşen insanlar değil. Sorunun temel kaynağı, bir askeri terör rejimi olan bu Roma İmparatorluğu’nun sınırsız büyüme açlığı. Sorun göç sorunu değil, sorun ülkelerin tüm kaynaklarıyla yağmalanması sorunu. Sorun soykırım sorunu! İki kolunu, anne babasını ve tüm akrabalarını kaybetmiş Filistinli bir çocuğa ülkesini neden terk ettiği sorulacaksa eğer; benim cevabım medeniyet denen bu tek dişi kalmış canavarın bir an önce öldürülmesi yönündedir. Avrupalı beyaz adam yakında şu gerçeği acı bir biçimde öğrenecek: Ülkesini yıktığı ve dünyasını yok ettiği insanlar hakkını söke söke almak için terlikle ya da yalınayak kıtaya akın etmeye devam edecek. Öyleyse gelsin mazlumlar hakkını almaya ve yıkılsın Roma!


[1] ‘As we enter a new era for Britain’s national security, we will meet tyranny and violence with resolve and strength’. https://x.com/Keir_Starmer/status/1894678915257360392 Erişim Tarihi: 26.02.2025

[2] ‘Citizenship plan ‘puts me on blacklist’ – refugee’ https://www.bbc.com/news/articles/cvgl62ppp16o Erişim Tarihi: 26.02.2025

[3] ‘İşgalci Trump’ın akıl almaz ‘Yeni Gazze’ videosu: Altın heykeller, para yağmuru altında dans’ https://haber.sol.org.tr/haber/isgalci-trumpin-akil-almaz-yeni-gazze-videosu-altin-heykeller-para-yagmuru-altinda-dans Erişim Tarihi: 26.02.2025