“Gözlerim nemli değil, gözlerim namlu”: Devrimci İsmet Özel’in öyküsü

OSMAN ÇUTSAY Hakkını verelim veya haksızlık yapmış olalım: Edebiyatımızda sayısı pek az Martin Eden’lardan biridir İsmet Özel. Ondan önce Aziz Nesin, Yaşar Kemal ve Yılmaz Güney vardı. Çok zor koşullarda ve olanaksızlıklar içinde yetişmiş, ama yetenekleriyle kendilerine Türkçede özel bir yer açıp gerçek

10’uncu “sene-i devriyesi”: Üzerinden atlanmış bir belgeselden inciler

EVİN NAGEHAN Gecikmiş bir yazı bu, fakat İslamcı gericiliğin gencecik yaşamları soldurmaya devam ettiği, ona dümen olan liberalizmin metastaz yaptığı bir dönemde ne yazık ki hâlâ güncel: “Kur’an dersleri, yani İslami din bilgisi, yalnızca Diyanet İşleri tarafından organize ediliyordu. Camide ve cemaat içinde

Tetikçilik ve gazetecilik: İmamoğlu’nun son teknoloji silahı Fatih Altaylı

ÇAĞDAŞ GÖKBEL Yasasız cumhuriyetler çağından geçiyoruz. Nedir, yasasız cumhuriyet? Yasasız cumhuriyet mi olur? Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin çözülüş emaresi gösterdiği yıllarda, kapitalistler emeğe karşı büyük bir atağa kalktı. Emeğe saldırı, klasik burjuva cumhuriyetlerinin eşitlikçi ya da kamucu eğilimlerine saldırı anlamına geliyordu. Evet, saldırı

Dr. Mahir Konuk: Fransa’da Macron’un “sona doğru” adımları

Çalışmalarını uzun yıllar Paris’te sürdüren Dr. Mahir Konuk, Fransa’nın ağır bir krizden geçmekte olduğunu belirtti ve “liberallerin faşizm planlarına gözlerin kapanmaması gerektiğini” hatırlattı. Dr. Konuk, Fransa Devlet Başkanı Emmanuel Macron’un görünür kıldığı derin krizin muhtemel sonuçları hakkındaki sorularımızı yanıtladı.   – Fransa’da kriz nasıl

Uzun sürmüş bir 12 Eylül hikayesi: Tam 44 yıldır iktidardalar… Adı Tayyip, soyadları hep Evren…

AHMET ÇINAR Tam 44 yıl geçti üzerinden. “12 Eylül” denilen 1980 faşist-gerici darbesi. Kenan Evren ve cuntasının ülkenin üzerine bir kabus gibi çöktüğü o kopkoyu karanlık. 12 Eylül’den söz eder herkes. “Darbe” der, “cunta” der, “faşizm” der, “idam” der… Peki 12 Eylül neden

12 Eylül, Necip Fazıl ve Ruhi Su

Şair Necip Fazıl ölmüş, Eyüp Mezarlığında son yolculuğuna uğurlanıyor. Adını duymuşluğumuz var uzaktan ama doğrusu bu kadar cemaati olması yine de şaşırtıcı geliyor. Asıl şaşırtıcı olanı ise yürüdükçe fark ediyoruz. Ortalıkta ne asker var ne de polis. Sanki askeri cunta bir günlüğüne sokaklardan

Dr. İ. Halil Özak ve kesintisiz tarih: Almanya’daki Türkiye için müzeler

1970’lerden bu yana üniversite öğrenimi için geldiği Frankfurt’ta yaşayan ve çalışmalarını sürdüren Dr. İ. Halil Özak, Federal Almanya tarihinde göçmenlerle ilgili önemli boşluklar bulunduğunu, bu boşlukların artık adım adım kapatılması gerektiğini savunuyor. Bir dönem yayıncılık da yapan Dr. Özak, Frankfurt gibi Türkiye kökenli

Almanya’da seçim ve faşizm: Öncü deprem mi, artçı deprem mi?

OSMAN ÇUTSAY Federal Almanya’nın nur topu gibi bir “Doğu Sorunu” oldu. Daha doğrusu zaten vardı, adım adım yükseliyordu, 1 Eylül akşamı iki doğu eyaletindeki seçimlerle birlikte aniden patlayıverdi. Şöyle oldu: Federal Almanya’nın iki doğu eyaletinde 1 Eylül’de yapılan eyalet meclisi seçimlerinden Almanya için

Işın Ertürk: Almanya’daki Türkiye ve bir ilericilik-gericilik kavgası

OSMAN ÇUTSAY Federal Almanya’da çok uzun yıllardır “Türkçe gazetecilik” yapan ve halen Yeni Posta (www.yeniposta.de) gazetesinin yayın yönetmenliğini sürdüren Işın Ertürk, bu ülkedeki siyaset arenasını masaya yatırdığında özellikle Türkiye kökenli toplum açısından ortaya olumlu bir resim çıkmamasından yakındı. Alman siyasetinin Türk siyasetinden öğrendiklerini

Gecikmiş bir 1071 yazısı: Aile devletleri kimi kurtardı?

ORHAN GÖKDEMİR Selçukluların büyüğü-küçüğü, ardından gelen Osmanlılar, birer aile devletidir. Biri Selçuk Bey’in diğeri Osman Bey’in adını taşır. Bu beyler bir devlet kurmayı başarıp hanedana dönüşmüşlerdir. Hanedan, hükümdar ya da devlet büyüğü gibi bir kişiye dayanan soy, böyle bir soydan olan büyük aile